21 Temmuz 2011 Perşembe

Onaltı Yaşındaydı

Dün akşam saatlerinde ajanslara bir haber düştü. Samsun-Amasya hattında iki PKK'lı öldürülmüş, bir PKK'lı da yaralı bir şekilde kaçmıştı. Saatler biraz ilerlediğinde durum, 1 PKK'lı öldü biri sağ ele geçirildi olarak değiştirildi. Sabaha doğru ise acı gerçek ortaya çıktı. Öldürülen PKK'lı değil onaltı yaşındaki Gökhan Çetintaş'tı.

Yıllardır bu kayıpları kanıksamış bir toplumuz. Birileri polisin, askerin kaza kurşunuyla ölüyor, halkın buna en ufak bir reaksiyonu oluşmuyor. Başbakanın ifadesiyle bir kaç "marjinal" grup sokağa çıkıp haykırıyor, medyada yer almadığı gibi üstüne bir de dayak yiyip evlerine dönebilen evine dönüyor. Yirmi gencimizin öldüğü çatışmadan daha vahim bir olay varsa eğer o da dün gece ki olaydır. Bu askerin ne kadar panik içerisinde, ne kadar korku içerisinde olduğunu gösteren, özrü olamayacak bir basiretsizlik örneğidir. Bu ülkenin çocukları bu ülkenin askerinin kurşunlarıyla ölüyorsa eğer, var olan yöntemin, ne denli büyük bir yanlışlık içerdiğini görmemek, ancak kör olmakla açıklanabilir.

Bir gencimiz, bir çocuğumuz daha, bu savaşa kurban edildi. Halkın barış için birlik olma zamanıdır. Barış için silahları susturmanın zamanıdır. Birbirimize taş atmanın, birbirimize molotof atmanın, birbirimizi bıçaklamanın değil, birbirimizi kucaklamanın zamanıdır. Yoksa, geri dönülmez eşiği geçmemize çok az kaldı. Ya hemen şimdi, ya da hiç bir zaman. İnsiyatifi PKK, TSK, AKP, BDP, CHP ya da MHP'ye bırakmanın değil, bizim yani halkın eline almasının vaktidir. Yüzlerce, binlerce can daha kaybetmeden önce, bitirelim artık şu kan davasını.

Yaşasın Barış! Biji Aşiti!
Yaşasın Halkların Kardeşliği! Biji Bratiya Gelan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder